top of page

İstanbul Sözleşmesi’nin Uygulama Zorlukları ve 6284 Sayılı Kanuna Eleştirel Yaklaşım

  • Yazarın fotoğrafı: Furkan Tunca
    Furkan Tunca
  • 17 Eki 2024
  • 3 dakikada okunur
Giriş

Kadına yönelik şiddet, toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ilgili sorunların en yaygın ve acil biçimlerinden biridir. Türkiye, bu sorunun çözümüne yönelik olarak 2011 yılında İstanbul Sözleşmesi’ni imzalayarak, şiddeti önlemek ve mağdurları korumak için önemli bir adım atmıştır. Ayrıca, bu sözleşmeye paralel olarak çıkarılan 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun da hukuki zeminde kadına yönelik şiddeti önleme amacı taşıyan iç hukuk kuralıdır. Ancak, sözleşme ve yasanın uygulama süreçlerinde çeşitli zorluklar yaşanmakta ve farklı kesimler tarafından eleştiriler gündeme getirilmektedir. Bu yazıda, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanun’un uygulama süreçleri, yaşanan zorluklar ve eleştiriler ele alınacaktır.




1. İstanbul Sözleşmesi’nin Temel İlkeleri ve Hedefleri

İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi, mağdurların korunması ve faillerin adalet önüne çıkarılmasını amaçlayan uluslararası bir insan hakları belgesidir. Sözleşme, devletlere şu yükümlülükleri getirir:


  • Önleme: Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için toplumsal farkındalık kampanyaları ve eğitim faaliyetleri.

  • Koruma: Şiddet mağdurlarına yönelik sığınma evleri ve destek hatları oluşturulması.

  • Kovuşturma: Faillerin etkili bir şekilde cezalandırılması.

  • Politikalar: Kadına yönelik şiddeti engelleyecek kalıcı kamu politikaları geliştirilmesi.

Bu ilkeler, devletlerin kadına yönelik şiddetle mücadelede proaktif bir rol üstlenmesini zorunlu kılar.


2. İstanbul Sözleşmesi’nin Uygulama Zorlukları

Türkiye’de İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlüğe girmesiyle birlikte yasal çerçeve geliştirilmiş olsa da, uygulama süreçlerinde birtakım yapısal ve toplumsal sorunlar ortaya çıkmıştır:


  • Yasal Altyapı Eksiklikleri: Uygulayıcı kurumların sözleşmenin gerektirdiği şekilde çalışmaması ve ilgili mevzuatın tam anlamıyla hayata geçirilememesi.

  • Eğitim ve Farkındalık Sorunları: Polis, hakim ve savcıların kadına yönelik şiddet konusunda yeterince eğitilmemesi, mağdurların korunmasını zorlaştırmaktadır.

  • Kültürel ve Toplumsal Direnç: Geleneksel aile yapısına sıkı bağlılık, kadına yönelik şiddeti önleme çabalarını baltalayabilmektedir.

  • Kaynak Yetersizliği: Sığınma evlerinin sayısının azlığı ve sosyal destek hizmetlerinin sınırlı kalması, mağdurların korunmasını güçleştirmektedir.


3. 6284 Sayılı Kanun’un Uygulama Süreci ve Etkileri

6284 Sayılı Kanun, kadına yönelik şiddetle mücadelede koruyucu ve önleyici tedbirler sunan önemli bir düzenlemedir. Kanunun getirdiği başlıca uygulamalar:


  • Koruma Kararları: Tehdit altındaki bireylere uzaklaştırma kararı çıkarılması.

  • Barınma ve Ekonomik Destek: Şiddet mağdurlarına geçici barınma ve ekonomik yardım sağlanması.

  • İletişim Kısıtlamaları: Faillerin mağdurlarla iletişim kurmalarının yasaklanması.

Ancak uygulama sırasında ortaya çıkan bazı sorunlar ve eleştiriler, kanunun etkinliğini tartışmalı hale getirmiştir.


4. 6284 Sayılı Kanun’a Yönelik Eleştiriler

Kanunun kadın haklarını koruma yönündeki amacı geniş bir kesim tarafından olumlu karşılansa da, aile yapısı, erkek hakları ve yasanın keyfi uygulanması gibi konularda eleştiriler gündeme gelmiştir:


  • Aile Bütünlüğüne Zarar Verdiği İddiası: Bazı eleştirmenler, uzaklaştırma kararlarının aile birliğini zayıflattığını ve aile kurumunu tehlikeye attığını savunmaktadır.

  • Keyfi Uygulama İhtimali: Uzaklaştırma kararlarının delil aranmadan verilmesi, kanunun kötüye kullanılabileceği endişesi yaratmaktadır.

  • Erkeklere Yönelik Yanlılık İddiaları: 6284’ün erkekler aleyhine adaletsiz uygulamalara yol açtığını öne sürmektedir.

  • Kanunun Etkinliğine İlişkin Tartışmalar: Eleştirmenler, yasanın kadına yönelik şiddeti önlemede yeterince etkili olmadığını ve mevcut şiddet vakalarının azalmadığını belirtmektedir.


5. Eleştiriler Işığında İstanbul Sözleşmesi ve 6284’e Alternatif Yaklaşımlar

İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanun’un eleştirileri dikkate alınarak, toplum temelli ve dengeli çözümler geliştirmek mümkündür:


  • Toplumsal Eğitim ve Farkındalık Çalışmaları: Şiddeti önlemenin en etkili yollarından biri, eğitim yoluyla toplumsal zihniyeti değiştirmektir.

  • Sosyal Destek Hizmetlerinin Güçlendirilmesi: Mağdurlar için daha fazla sığınma evi ve psikososyal destek sağlanmalıdır.

  • Mevcut Yasal Çerçevenin Revizyonu: Hem kadın haklarını koruyacak hem de aile yapısını gözeten daha dengeli bir yasal düzenleme geliştirilebilir.

  • Erkeklerin Eğitimi ve Katılımı: Şiddetle mücadelede erkeklerin eğitimi ve çözüm süreçlerine katılımı teşvik edilmelidir.


6. İstanbul Sözleşmesi ve 6284’ün Geleceği Üzerine Düşünceler

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden 2021 yılında çekilmesi, kadın hakları savunucuları tarafından geri adım olarak yorumlanmıştır. Ancak, kadına yönelik şiddetle mücadele kararlılığı devam etmeli ve uygulama süreçleri güçlendirilmeli ve yeni alternatiflerin üretilmesi gerekmektedir. Sözleşmenin sunduğu ilkelerden bağımsız olarak, 6284 Sayılı Kanun’un etkin bir şekilde uygulanması büyük önem taşımaktadır. Fakat kanunun getirdiği yeniliklerin toplumsal normlara uygun olarak yeniden düzenlenmesi de zaruridir.


Sonuç

İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanun, kadına yönelik şiddetin önlenmesi adına önemli araçlar sunmakla birlikte, uygulama sorunları nedeniyle tam anlamıyla başarıya ulaşamamıştır. Bu noktada, yasal düzenlemelerin yalnızca varlığı değil, etkin ve adil uygulanması gereklidir. Toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla şiddetle mücadele politikaları daha sürdürülebilir ve kapsayıcı hale getirilebilir. Hem mağdurların korunması hem de toplumsal dengelerin gözetilmesi adına yeni yasa tasarılarının gündeme getirilmesi, alternatif yolların türetilmesi ve konunun uzmanları tarafından daha kapsamlı ele alınarak, şiddetin temeline hukuki bir çözüm üretilmelidir.






RANDEVU OLUŞTUR

Mesajınız Başarıyla İletildi...

FURKAN TUNCA

STJ. AV.

YASAL STAJYER

Email:

Tel:

507 571 55 58

Website

hukuk danısmanlık

Furkan Tunca Kişisel Hukuk Sayfası I Tüm Hakları Saklıdır. 2024

bottom of page